Resûlullah [sas]'ın ve ashâb-ı kiramın en zor anlarının yaşandığı heybetli bir mekândır. Burada Kur’an'da ölümsüzleştirilen ve Resûlullah [sas] ile beraberindekiler için muzaffer bir zaferle sonuçlanan büyük olaylarda sahabenin (Allah hepsinden razı olsun) iman samimiyeti, münafıkların hayal kırıklığı ve Yahudilerin ihaneti ortaya çıktı.

Daru’l-Medine Müzesi, Taybatu’t-Tayba’daki (Medine-i Münevvere) İslam medeniyetinin hatırasıdır. Peygamber [sas]’in biyografisinden kesitler bünyesinde barındırır. Medine’nin kültür simgelerini, mimari eserlerini ve tarihi olaylarını korur. Ziyaretçileri burada eşsiz bir kültürel ve duygusal yolculuk yaşarlar.

İçinde İslam medeniyetinin ve kadim tarihinin sahneleri tek bir çatı altında duruyor.

Burası Peygamber’in (sallallahu aleyhi ve sellem), ashabının ahirete intikalinin ilk konağı olmak üzere seçtiği yerdir. Burada defnedildiler ve buradan kalkıp mahşere gideceklerdir. Ashab-ı kiramdan 10 bin kişi burada medfundur ve çok fazla salih kişinin medfun olmasından dolayı buraya Cennetü'l-Baki adı verilmiştir.

İslam'da inşa edilen ilk mescit olup, Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- temel taşlarını müşerref elleriyle koymuş, Muhacir ve Ensar binasını yükseltmiştir. Allah Teâlâ kıyamete kadar okunmak üzere faziletini Kur’an’da açıklayarak; «İlk gününden takva üzere kurulan mescide bulunman daha uygundur.» [Tevbe 9/108]

Peygamber [sas] için özel bir yeri olan heybetli bir dağdır ve Peygamber [sas] hakkında şöyle demiştir: «Uhud, bizi seven ve bizim de onu sevdiğimiz bir dağdır.»

Ziyaretçi, Mescid-i Nebevi'nin azametini, Müslüman yöneticilerin mescide gösterdiği özeni ve peşi sıra ziyaretçilerine sundukları büyük hizmetleri, İslam mimarisinin en güzel resimleriyle harmanlayarak hisseder.

Peygamber [sas] Mekke’den hicret ederek Medine-i Münevvere’ye ilk gelişinde bu kuyunun yanında inmiş ve yakınında İslam’ın ilk mescidini inşa etmiştir. Bu mescit ise, Kuba Mescidi’dir.

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- buraya oturmuş, Ebu Bekir, Ömer ve Osman’ı -radıyallahu anhum- cennetle müjdelemiştir. Kuyu Peygamber [sas]’in yüzüğünü barındırmıştır.