Mescid-i Nebevî
İki müşerref haremden ikincisi ve Mescid-i Haram’dan sonra İslam’da en büyük mescittir. İçinde namaz kılmanın faziletini bildikleri için dünyanın her yerinden Müslümanlar tarafından ziyaret edilmektedir.
Mescid-i Nebevi'nin kapıları, nefes kesen güzelliği ve özenli işlemeleriyle sizi karşılıyor. Kapılar en yüksek uluslararası ve sanatsal standartlara uygun olarak yapılmış ve üzerlerine enfes İslami yazılar ve süslemeler eklenmiştir.
Mescid-i Nebevi'nin ilk yapımında üç kapısı vardı:
1) Bugünkü kıble yönünde bir kapı vardı, o zaman kıble Beytü’l-Makdis’e (Kudüs) doğruydu. Kıblenin Beytü’l-Makdis'ten Kâbe-i Müşerrefe çevrilmesinin ardından, güney duvarındaki kapı kapatılarak yerini kuzey duvarındaki kapı aldı.
2) Batı tarafında Bab-i Atika olarak bilinen bir kapı vardı (şimdi Babu’r Rahmet adıyla biliniyor).
3) Doğu tarafında Bab-i Osman olarak bilinen bir kapı vardı (şimdi Bab-i Cebrail adıyla biliniyor).
Ömer bin Hattab -radıyallahu anhu- Mescid-i Nebevî'yi genişlettikten sonra mescidin altı kapısı oldu.
Mescid-i Nebevi'nin kapıları çağlar boyunca tanık olduğu genişlemelerle artmış, ana kapıların isimleri korunmuş, sayıları artık (86) kapıya ulaşmıştır. Bütün kapılar, her kapının yanına konulmuş net sayılarla numaralandırılmıştır ve kapıların çoğu büyük grupların girebileceği şekilde yapılmıştır.
İki müşerref haremden ikincisi ve Mescid-i Haram’dan sonra İslam’da en büyük mescittir. İçinde namaz kılmanın faziletini bildikleri için dünyanın her yerinden Müslümanlar tarafından ziyaret edilmektedir.
Ravza-ı Şerif: Allah’ın yeryüzündeki cenneti, ibadet eden kişi burada bir huzur, bir sükûnet hisseder. Dört bir tarafında dua mırıldanmaları ve umut sadakatini duyar.