Mescid-i Nebevî
İki müşerref haremden ikincisi ve Mescid-i Haram’dan sonra İslam’da en büyük mescittir. İçinde namaz kılmanın faziletini bildikleri için dünyanın her yerinden Müslümanlar tarafından ziyaret edilmektedir.
Tarihin kokusunu ve Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- ile sahabe-i kiramın namaz kıldığı yerin şerefini taşıyan mescittir. Burası, hidayet ışıklarının dünyaya yayıldığı yerdir.
Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Mekke'den hicret ederek Medine'ye vardığında, hicri 1. senenin Rebiülevvel ayında devesinin durduğu yerde Mescid-i Nebevî'yi inşa etti. Zemini kumdan, çatısı hurma dallarından, sütunları hurma ağaçlarından, temeli taştan ve duvarları da kerpiçten (tuğladan) yapılmıştı.
Bu mescit yaklaşık olarak kare planlıydı ve kuzeyden güneye uzunluğu yaklaşık (35) metre, doğudan batıya genişliği (30) metre, yüksekliği ise (2,5) metre kadardı. Alanının (1050 m2) olduğu tahmin ediliyor ve daha sonra genişletiliyor.
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- mescidine üç kapı yaptırmıştı. Mescidin arkasında da Ehli Suffa yoksulları, yoldan geçenler ve evsizler için bir gölgelik bir yer yaptırmıştı.
Hicretin yedinci yılında (MS 627) ve Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'ın Hayber Savaşı’ndan dönüşünün ardından mescid Müslümanlara dar gelmeye başladı. Bunun üzerine Resûlullah [sas] genişletilmesini emretmiş, batı ve kuzey yönlerinden genişletilerek toplam alanı yaklaşık (2500 metrekare) veya az daha küçük bir alana ulaşmıştır. Mescit kıble yönünde ilk hali üzerine kalmıştır.
• Mescid.
• Ayşe (ra) Hücresi (Odası): Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in Ayşe -radıyallahu anha- ile birlikte yaşadığı evidir. Peygamber [sas] ile iki sahabisi Ebu Bekir ve Ömer -radıyallahu anhuma- buraya defnedildiler. Hücre, Velid bin Abdülmelik döneminde Mescid-i Nebevî'ye ilhak edildi.
• Ravza-i Şerif: Mescid-i Nebevî'nin ön tarafında yer alır ve Resûlullah [sas]'ın evinden minberine kadar uzanır. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- hakkında şöyle demiştir: «Evimle minberimin arası cennet bahçelerinden bir bahçedir.»
• Peygamber [sas]'in Mihrabı: Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in namaz kıldığı makamıdır. Mevcut mihrabın yapılışı hicri 888 yılına kadar gitmektedir ve hicri 1404 yılında Kral Fahd döneminde onarılmıştır.
• Peygamber [sas]’in Minberi: Peygamber [sas]’in mihrabının batısında yer alır ve birçok kez değiştirilmiştir. Mevcut minber hicri 998 yılına tarihlenmekte ve on iki basamağı bulunmaktadır.
• Direkler ve sütunlar: Bunlar ravzanın tavanının dayandığı sütunlardır. Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- döneminde hurma ağaçlarından yapılmış olup, içindeki her sütunun tarihi olaylar ve İslami vakıalarla bağlantısı bulunmaktadır.
• Suffa: Kıblenin değişmesinden sonra Peygamber [sas]'in üstü kapalı bıraktığı, ravzanın arkasında, yoksul muhacirlerin barındığı yerdir.
Eski mescidin alanı, üzerinde altın renkli yazıt ve nakışların bulunduğu sütunlar ile işaretlenmiştir. Ayrıca güney sınırı da şu anda mevcut olan bakır bariyerlerle işaretlenmiştir. Tavanın yüksekliği: İlk yapıda: Çiçekli sütunların üzerindeki altın renkli halka ile tavanın sınırı işaretlenmiştir. Hayber Savaşı'ndan sonra ise tavanın sınırına işaret olarak, palmiye yapraklarını andıran bir oyma konulmuştur.
İki müşerref haremden ikincisi ve Mescid-i Haram’dan sonra İslam’da en büyük mescittir. İçinde namaz kılmanın faziletini bildikleri için dünyanın her yerinden Müslümanlar tarafından ziyaret edilmektedir.
Ravza-ı Şerif: Allah’ın yeryüzündeki cenneti, ibadet eden kişi burada bir huzur, bir sükûnet hisseder. Dört bir tarafında dua mırıldanmaları ve umut sadakatini duyar.